top of page

Teşekkür

  • Yazarın fotoğrafı: Ahmet Yagci
    Ahmet Yagci
  • 15 Ağu 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Ağu 2022

Geceler gündüzleri, gündüzler de geceleri olağanüstü bir hızla kovalar. Yaşadığımız hayatın akışına bırakırız çoğu zaman kendimizi. Bir an durup geriye çekilmek, gözümüzü kapatıp bir nefes alıp bir nefes vermek, yaşadığımız anın farkındalığına varmak çok fazla yaptığımız davranışlardan olmaz çoğu gün. Vaktimiz yoktur durmaya hiç. Yine böyle akan sıradan bir günün ardından gece rutinlerimizi tamamlamıştık ailece. Benim için gecenin anlamı kızım ve eşimde saklıdır. Onların varlığı ile huzur bulurum. Hep birlikte hazırlayıp kurduğumuz bir sofra, kızımın sıklıkla o gün pişen yemeğe serzenişi ama ardından ne bulursa önünde babası gibi yemesi, rutin bulaşık ve ev toplama telaşı, televizyondaki programlara göz atma, hangi kitabı okuyacağım üzerinde keyifli kafa yorma seansları, sıcak bir akşam içeceği ve kızımın yatma hazırlıkları ile masum gözlerinin uykuya kapanması birbiri ardına sıralanır.


ree

Her insan kendi varlığının içinden bu dünyaya koşup gelen o cana en güzel ismi koymak ister. Kızımın adı Ceren. İsmine eşimle ortak karar verdik. Moğolca kökenli bir kelime olan Ceren, halk arasında Ceylan anlamına geliyor. Merak edenler için Kuran’da geçmiyor ve neden geçmesi gerektiğini hiçbir zaman anlamadım. Her isim bir varlığa hediye ediliyor ve o varlık için özel oluyor. Oysa ki binlerce kişi aynı isimlere sahip. Ama hiçbirinin anlamı aynı değil o ad koyulduktan sonra.


Ceren uyuduktan sonra telefonuma gelen maillere bir göz atmak istedim. Genelde mesaj kutusunu açınca ilk yaptığım şey mesajları aşağıya doğru kaydırarak acil ve kritik bir şey olup olmadığını kontrol etmek olur. Yine sıradan bir günde sıradan mesajlara bakarken sıradan olmayan bir mail başlığı dikkatimi çekti. Başlık tek bir kelimeden oluşuyordu: “Teşekkür”


Gelen mail bir veda mesajıydı ama alışkın olduğumuz şekilde kimlere gittiğini göremediğimiz bir formatta klasikleşmiş bir mesajdan farklıydı. En önemlisi mesaj bana özeldi. Benim için yazılmıştı ve emek vardı kelimelerde. Mesajın geldiği kişi yarın şirkette son gününün olduğunu belirterek bana bugüne kadar göstermiş olduğum davranış kalıplarına dikkat çekerek bana teşekkür etmişti. Benden öğrendikleri için, benle tanıştığı için, birlikte çalıştığı için ve en önemlisi kendisine örnek olduğum için bu durumun kendisi için çok kıymetli olduğunu belirterek bana teşekkür etmişti. Çok alışkın olduğum bir mesaj değildi. İnsanların birbirine bırakın teşekkür etmeyi, selam vermeyi unuttuğu bu çağda aldığım bu mail beni çok mutlu etmişti. Hepimiz hayatlarımızda anılar oluşturuyoruz. Kimimiz bunları not alır kendine ileriden dönüp bakmak için. Kimimiz de unutup gidiyoruz. Bu mesaj benim için unutulup giden anılardan biri olmamalıydı. O yüzden düşündüklerimi yazıya dökmeye karar verdim. Böylece ölümsüz kılmayı umdum. Belki birçoğu için sıradan bir mesaj olan, cevap olarak kendisine de ne kadar üzgün olduğunu belirtip geri teşekkür ederek cevaplanacak basit bir mail benim hayatımda özel bir yer kaplamıştı. Beni neden bu kadar etkilediği üzerinde kısaca düşünmeye karar verdim. Aklım ilk gelen insanların birbirine ne kadar az teşekkür ettiği, karşısındakine iyi bir eylemi sonucu ne kadar az olumlu tepkisini ilettiği oldu. Yazılı veya sözlü, içten veya kuru.. Çoğu zaman görmezden geldiğimizi, önemsemediğimizi ve karşımızdakine olumlu düşüncelerimizi ifade etmekten çekindiğimizi fark ettim. Gün içerisinde kullandığımız kelimeler içerisinde o kadar az yer alıyor ki bu kelime.


Teşekkür etmek..


Teşekkürler..


Ne az kullanıyoruz bu ifadeyi. Karşımızdaki kişiyi şımartmak mı istemiyoruz yoksa bir şeylerden taviz verdiğimizi mi düşünüyoruz? Oysaki bir insanı değerli hissettirmez mi teşekkür etmek? Gösterilen bir çabayı ya da duyulan minneti, memnuniyetin, mutluluğu ifade edecek bundan güzel başka bir ifade var mı?


O maili almasaydım bir bireyin hayat serüveninde ufak da olsa katkım olduğunu hiçbir zaman bilemeyecektim. Her birimizin bilmesek de farklı farklı insanların hayatlarına nasıl etki ettiğimizin farkına varamayacaktım. Hayattaki değişimin nasıl biz insanların arasındaki etkileşimden beslendiğini göremeyecektim. En önemlisi ruhların hayattaki yolculuğuna nasıl olumlu katkılar sunabileceğimin üzerinde düşünmeyecektim. Her oluş birbirine bağlı görünmez iplerle. Her şey birbirinden nasıl da olağanüstü şekilde etkileniyor. Tek bir kelimenin yarattığı dalganın farklı hayatlar üzerindeki etkisi inanılmaz.


Siz en son ne zaman birine teşekkür ettiniz?



 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


IMG_3093.JPG

Ruhlarınız şarkı söylerse eğer, hayat sizleri dansa kaldıracaktır. 

Gelin beni yakından tanıyın :)

Let the posts
come to you.

Thanks for submitting!

Let me know what's on your mind

Thanks for submitting!

© 2023 by Turning Heads. Proudly created with Wix.com

bottom of page