Oslo'dan Bergen'e Rüya Treni

Ahmet Yagci
16 Ağu 2022
5 dakikada okunur

Norveç, Avrupa’nın kuzeyinde yer alan İskandinavya coğrafyasının batısında yer alan uzun ince, okyanusa karşı olan kıyılarının denizle gide gele flört ettiği binlerce fiyortlarla kaplı bir ülkedir. Eski çağlarda hüküm sürmüş dünyaca ünlü Viking’lere uzanan geçmişiyle günümüze kadar uzanan bu soğuk ülke dünyanın en mükemmel gezi destinasyonlarının başında gelir. Bunun en temel nedeni ülkenin cömertçe sergilediği doğasıdır. Ülkenin tamamına yayılan ormanlarla kaplı yemyeşil coğrafyasına, okyanusla karanın buluştuğu sahil kesimleri ve denizin buzul vadilerinin içine geçmesi sonucu oluşan, ince uzun ve kenarları dik derin körfezler anlamına gelen fiyortlar eşlik eder. Bu coğrafya üzerine yayılmış göller, nehirler, zorlu coğrafyada ulaşımı sağlayan tüneller ile kendine has kırmızı renkli estetik evleriyle birlikte tam anlamıyla tüm gezginlerin rüyalarını süsler Norveç.

Bir Norveç seyahati kapsamında klasikleşmiş o kadar fazla seçenek var ki hangisini tercih edeceğinizi şaşırabilirsiniz. Bununla birlikte Norveç damağınızda dört mevsim farklı tatlar bırakabilecek bir ülkedir. Seyahatlerinizde yapmak istedikleriniz, kişisel hobileriniz, hava durumu tercihi, vb.. farklı eleklerden geçirerek ne yapmak istediğinize karar verebilirsiniz. Örneğin yazın seyahat ederek listenin en başında gelen eşsiz güzelliğiyle fiyortlarda gemi turu yapabilirsiniz veya irili ufaklı balıkçı kasabalarının yer aldığı dünyaca ünlü Lofoten adalarında sahil kenarında bir ev kiralayıp ruhunuzu dinlendirebilir, balık tutabilir ve uzun yürüyüşler planlayabilirsiniz. Kuzeyin hiç bitmeyen gün ışığı yaz geceleri ile size eşlik edecektir. Kışın seyahat etmekten hoşlanıyorsanız, ülkenin en kuzeyinde Tromso’yü ziyaret edebilir, çevre gezilerine çıkarak kuzey ışıkları olarak bilinen mucizevi doğa olayını gözlemleyebilir veya Sami kültürünü tanıyacağınız bir gezi ile Ren Geyikleri eşliğinde kayak yapabilirsiniz. Bununla birlikte dört mevsim ziyaret edebileceğiniz ülkenin başkenti Oslo ve masallarda yer alan bir kıyı kenti Bergen de mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Oslo’dan Bergen’e doğru dünyanın en güzel manzaralarının eşlik edeceği bir tren yolculuğu ise hafızalarınızdan hiç silinmeyecektir. Ülkeyi keşfetmek için başlangıç olarak bu rotayı tercih ediyor ve fotoğraf makinemizi bir an olsun yanımızdan ayırmadan gezimize ülkenin başkenti Oslo’dan başlıyoruz.

OSLO

Oslo, dünyanın en küçük başkentlerinden biri olmakla beraber aynı zamanda en huzurlu, sakin, zengin ve demokratik kategorilerinde en ön sırada yer alır. Şehrin en önemli noktalarını yürüyerek veya kısa tramvay yolculukları ile gezmeniz mümkün. Avrupa’nın en güvenli şehirlerinden biri olduğu için güvenle gezebilir, İngilizce’nin ana dil gibi konuşulduğu bu şehirde birçok kişi ile rahatlıkla iletişim kurabilirsiniz. Kültürel seviyenin oldukça yüksek olduğunu hemen fark edersiniz, öyle ki dilencilerin bile dünyayı birçok farklı gazeteyi okuyarak takip ettiği söylenmektedir. Bununla birlikte şehir dünyanın en pahalı başkentleri arasında ön sıralarda yer alıyor, zorda kalmamak için seyahat bütçenizi hazırlarken bu faktörü mutlaka dikkate almanızda fayda olacaktır. Havalimanından şehir merkezine metroyu kullanarak ulaşabilirsiniz, bu yolculuk çok uzun sürmeyecektir. İstasyon çıkışında yer alan turist bilgilendirme noktasından şehrin haritası ve temel bilgileri edinerek başlıyoruz keşfimize. Zaman ve bütçenize göre Oslo için 1 veya 2 gün ayırmanız yeterli olacaktır. Zamanı verimli kullanmak adına şehir merkezinde bir otel tercih edin. Otelimize yerleştikten sonra ilk durağımız olan sahil şeridine doğru yol alıyoruz.

Oslo, denize kıyısı olan bir şehir olduğu için deniz şehirlerinin insanın içerisinde bir şeyleri kıpır kıpır yaptığı duygular burada da yeşeriyor içimizde. Meşhur Opera Binasını fotoğraflayıp, martı sesleri arasında sahil şeridinde yürüyoruz. Buradan başkentin yakınında konumlanmış uzak olmayan fiyortlara kısa gemi turları yapmanız mümkün. Bununla birlikte Viking Gemi Müzesini de eski çağların kendine has Viking gemilerini görmek ve kültürünü daha yakından tanımak için ziyaret edebilirsiniz. Resme ve sanata ilgi duyuyorsanız dünyaca ünlü ressam Edward Munch’ün meşhur “Çığlık” tablosunu Ulusal Galeri’yi ziyaret ederek görebilirsiniz. Gezimiz esnasında görkemli bir yapı olan Oslo Belediye Binası’nı fotoğraflayarak ilerliyoruz. Sahil şeridinde son noktamız keyifli bir öğle yemeği yiyebileceğiniz restoranların olduğu Aker Brygge bölgesi.

Oslo’da irili ufaklı çok güzel parklar yer alır. Frogner Park ve Vigeland Park ziyaret edebileceğiniz başlıca güzel parklar arasında yer alır. Tercihimizi içerisinde bir de müze bulunan Vigeland’dan yana kullanarak kısa bir tramvay yolculuğu ile parka varıyoruz. Tramvay yolculuğu esnasında dikkat etmeniz gereken bir nokta bileti dışarıdan almanız gerekiyor. Bindiğinizde ise bilet kontrolünün sıklıkla yapılmadığına şahit olacaksınız. Bununla birlikte medeniyetin ne demek olduğunu burada anlıyorsunuz, bilet kontrolü yapılmamasına rağmen herkes biletini alıp kullanıyor tramvayı. Gustav Vigeland adlı heykeltraşın sanatını ortaya koyduğu birçok heykel parkın içerisinde yer alıyor. Bu heykelleri fotoğraflamak oldukça keyifli. Haytımızın akışı bu heykellerde ruh bulmuş, adeta canlılar. İçerisindeki yeşillik ile birleşince muhteşem bir dinlenme noktası. El ele yürüyüş yapan çiftler, etrafta özgürce koşuşan çocuklar, köpekleri ile birlikte gezen insanlar parkı daha da canlı bir konuma getirmiş. Norveç’te bir gece konaklayıp, ertesi sabah Bergen’e doğru yol alacağımız için akşam üzeri olduğunda rotamızı şehrin en hareketli mekanlarından biri olan Karl Johans Gate caddesinde çeviriyoruz. Oldukça kalabalık olan bu cadde üzerinde alışveriş yapabileceğiniz mağazalar, kafeler ve restoranlar sıralanıyor ve uçtan uca yürümek oldukça keyifli. Özellikle sokak şovları ile sürekli yaşayan bir mekan burası. Yolun sonu ise Kraliyet Sarayı’na uzanıyor.

08:25 BERGEN TRENİ

Ertesi sabah tren yolculuğu ile çok şirin bir sahil kasabası olan Bergen’e doğru yola çıkmak üzere erken bir saatte otelimizden tren garına doğru yola koyuluyoruz. Sabahın erken saatlerinde, muhteşem bir renge bürünen gökyüzünün altında bomboş olan Karl Johans Gate caddesinde yürüyüş apayrı bir keyfe dönüşüyor. İstasyona vardığımızda diğer yolcular ile birlikte trenin gelmesini bekliyoruz. Tren biletlerini mutlaka üç dört ay önceden internet üzerinden satın almanızı öneriyoruz, zira Oslo ile Bergen arasındaki bu hat oldukça popüler olması nedeniyle özellikle peak dönemlerde her daim oldukça yoğun. Seyahatimizi kış aylarında gerçekleştirdiğimiz için bembeyaz kar örtüsünün kapladığı coğrafyanın bize sunacağı görsel şöleni sabırsızlıkla bekliyoruz. Trenler oldukça rahat ve konforlu. Ufak bir ekstra ücret ederek seyahat boyunca gezinize çay kahve keyfini dahil edebilirsiniz. Yolculuk toplamda 6 saat civarında sürüyor. Yol boyunca manzara o kadar güzel ki bu trende zamanın çok hızlı aktığını deneyimleyeceksiniz. Sıra sıra dağlar, akarsular, ara ara ortaya çıkan fiyortlar, kırmızı veya kahve tonunda şirin balıkçı evleri, yol oyunca kesilip özenle sıralanmış ağaç kütükleri, pamuk pamuk örtülmüş ağaçlar ve şelaleler ile hiç bitmesini istemeyeceğiniz tam bir görsel şölendir bu yolculuk. Öğleden sonra saat üçe doğru hayallere daldığımız bu rüya treni son durağı olan Bergen’e ulaşıyor.

BERGEN

Bergen, Norveç’in batı yakasında okyanusa bakan dört mevsim bol bol yağmur almakta olan sevimli bir sahil kasabası ve bir veya en fazla iki gün içerisinde keyifle şehri dolaşmanız mümkün. Trenden iner inmez yine kısa bir yürüyüş ile rıhtımda çok yakın bir konumdaki otelimize yerleşiyoruz. Şehri ilk gördüğümüzde üzerimizde bıraktığı iz o kadar yüksek ki acıkmanın da etkisi ile kendimizi aynı hızla tekrar dışarı bırakıveriyoruz. Rotamız tabi ki meşhur Balık Pazarı. Pazarda balıkları taptaze alabilirsiniz veya tercihinize göre pişirilen balıkları manzaraya karşı yiyebilirsiniz. Taptaze Norveç somonları iyi bir tercih olacaktır veya farklı bir tercih arıyorsanız balina etini tercih edebilirsiniz. Yemeğin ardından sahil boyunca gezerek ilerliyoruz ve meşhur Bryggen Bölgesine ulaşıyoruz. Sahil kıyısında boylu boyunca uzanan ahşap evler muhteşem ve Unesco Dünya Mirası ile koruma altında. Ahşap evlerin alt katında yer alan hediyelik eşya dükkanlarını mutlaka ziyaret edin.

Akşam üzeri hava kararmaya yüz tuttuğunda finiküler ile Floyen Tepesi’ne çıkıyoruz. Floyen Tepesi Bergen şehrini kuşbakışı görebileceğiniz olağanüstü güzellikte bir manzaraya sahip ve muhteşem fotoğraflar ile geri dönmeniz mümkün. Tepede bir de çocuk parkı bulunuyor ve parkın içerisinde güzel bir Troll heykeli bulunuyor. Norveç kültüründe yer alan birçok efsanede yer alan bu yaratıklar Troll olarak adlandırılıyor. Gezimizin finalini ise ertesi sabah uçak ile Tromso’ye hareket edecek olmanın heyecanı içerisinde Floyen tepesinde kahvelerimizi yudumlayarak bitiriyoruz.

SEYAHAT İPUÇLARI

Norveç’e seyahat etmeniz için Schengen Vizesi almanız gerekiyor. Seyahatinizi kış ayları için planladıysanız soğuk ve karanlıktan çekinmemeniz gerek. Yanınıza kalın kıyafetler, sağlam bir bot ve yağmurluk alabilirsiniz. Ayrıca kış aylarında özellikle kuzeye çıktıkça güneşin yüzünü 3-4 saatlik bir zaman diliminde gösterdiğini unutmayın. Balık severler yöresel lokantalarda tap taze seçenekleri mutlaka değerlendirmeli. Hatıra olarak magnet, el örgüsü kıyafetler, kupalar, Viking veya Troll heykelleri satın alabilirsiniz. Bununla birlikte gurme tutkunları geyik etinden yapılmış sucuk veya balina eti konserveleri farklı seçenekler olabilir.

YAPMADAN DÖNMEYİN